Açıklama
Yükleyen: İhlas Haber Ajansı
Yüklenme Tarihi: 09 Ekim 2024 - 15:40
Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Hollanda’nın Lahey şehrinde düzenlenen UCLG 2024 Dünya Konseyi’ne katılıyor.
Lahey’in Uluslararası Barış ve Adalet Şehri olarak 125. yıl dönümü ve mevcut UCLG yapılanmasının 20. yıl dönümü kapsamında UCLG 2024 Dünya Konseyi, “Gelecek Nesiller Adına Yeni Bir Barış Gündemi” temasıyla Hollanda’nın Lahey şehrinde gerçekleştiriliyor.
Başkan Altay, İsrail tarafından El Halil’den çıkışına izin verilmeyen UCLG-MEWA Başkanı Abu-Sneineh’e desteklerini iletti
Dünya Belediyeler Birliği Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, UCLG Dünya Konseyi toplantılarına girmeden, katil İsrail tarafından Filistin’den çıkışına izin verilmeyen UCLG-MEWA Başkanı ve Filistin El Halil Belediye Başkanı Tayseer Abu-Sneineh ile görüntülü bir görüşme yaptı. Başkan Altay, Abu-Sneineh’e katılacağı toplantılarda, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Galant hakkında 20 Mayıs’ta gelen tutuklama talebini 4,5 aydır karara bağlamadığını ifade ederek tüm konuşmalarında İsrail’in soykırımından bahsedeceğini, dualarının her zaman Filistin halkıyla olduğunu ifade etti.
Abu-Sneineh de yaşadıklarını sıkıntıları anlatarak, Başkan Altay’a ve her zaman yanlarına olan Türk halkına teşekkür etti.
“Bizler, barışın temellerinin yerel düzeyde, her gün, her yerde atılması gerektiğine inanıyoruz”
Dünya Belediyeler Birliği Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, UCLG Dünya Konseyi Ana Tüzük Komitesi Toplantısı’na başkanlık ederek, “UCLG Belediye Barış Görüşmeleri: Gelecek Nesiller İçin Yeni Barış Gündemini İnşa Etmek” konulu toplantıda dünya barışıyla ilgili önemli mesajlar verdi.
UCLG Belediye Barış Görüşmelerinin, bir hareket olarak barışın inşası şiarı ile UCLG’nin kökenlerinden şekillendiğini ifade eden Başkan Altay, “Barışın temellerinin yerel düzeyde, her gün, her yerde atılması gerektiğine inanıyoruz. Bu görüşmeler; uluslararası yapının uzun vadeli barış ve toplulukların ihtiyaçlarına gerçek anlamda cevap verebilecek bir barışa dönüştürülmesinin olmazsa olmaz parçasıdır. Yerel liderler olarak bizlerin üstleneceği eşsiz bir rol bulunmaktadır. Yeteneklerimiz, yetkinliklerimiz ve barış anlayışımız çerçevesinde, uyuşmazlıkların şiddete dönüşmesini önlemede aktörlere hizmet edebiliriz” diye konuştu.
“Masum bebeklerin cesetleri, bugün sessiz kalan dünyanın alnında kara bir lekedir”
Dünyanın dört bir yanında çok sayıda insanın yaşadığı kitlesel can kayıplarının, insanların yerinden edilmesinin ve insanlığa sığmayan muamelelerin acısını yüreklerinin derinliklerinde yaşadıklarını vurgulayan Başkan Altay, konuşmasına şöyle devam etti:
“Başta Filistin, Lübnan ve Ukrayna olmak üzere, her gün çocuklar, kadınlar ve on binlerce masum insan katledilmeye devam ediyor. İsrail, sözde kutsal bir savaş verdiğini ifade ederek, başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyayı göz göre göre ateşin içine çekiyor. Bugün bu saldırılar karşısında susanlar, tüm bu katliamların ortaklarıdır. Hiçbir suçu yokken tonlarca bomba ile öldürülen masum bebeklerin cesetleri, bugün sessiz kalan dünyanın alnında kara bir lekedir. Ben de hem UCLG başkanlığım boyunca her platformda savunduğum barış ve kardeşlik ilkelerimden asla taviz vermeyeceğim. Bu anlamda; bugünkü görüşmelerimiz yalnızca barış inşasındaki rolümüzün bir göstergesi değildir. Bu görüşmeler aynı zamanda yerel ve bölgesel yöneticiler olarak bizlerin, sınırlarımızı zorlayarak sesimizi daha fazla çıkarma ve daha fazla sorumluluk alma çağrısıdır.”
“Aynı fikri paylaşmasak bile diyaloğu elden bırakmamamız gerekir”
Başkan Altay, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin çağrısını yaptığı yeni barış gündemini gerçekleştirmek için küresel diplomasi, şiddetin önlenmesi ve kalıcı barışın inşası adına fon sağlanması konusundaki görüşmelere dahil edilmeleri gerektiğine dikkat çekerek, “Her şeyden önce, aynı fikri paylaşmasak bile diyaloğu elden bırakmamamız gerekir. Barış savunuculuğunu yapmak, barışı adım adım, en zorlu ve en acı dolu dönemlerde bile inşa etmek için Dünya Teşkilatımıza güvenmeliyiz. Topluluklarımızın yeterliliği, değer ve limitleri, kendimizi en savunmasız ve korumasız hissettiğimiz anlarda sınanır. Yerel ve bölgesel yönetimler, temel hizmetlerin sağlanmasını garanti altına almak, çatışmaları çözmek ve barış, eşitlik, insan hakları üzerine kurulu bir geleceği birlikte inşa etmek için harcanan çabaların en ön saflarında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.