Açıklama
Yükleyen: İhlas Haber Ajansı
Yüklenme Tarihi: 21 Ağustos 2024 - 15:45
Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan davasında Fatih Terim, müşteki sıfatıyla Bodrum Adliyesi’nde ifade verdi. Fatih Terim ifadesinde, “Denizbank’ın banka tarafından ödül almış, 20 senedir bankada çalışan şube müdürünü Denizbank’ın Genel Müdürü ile tanıştıracak kişi ben değilim” dedi.
Yüksek kâr getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 28 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddiasıyla İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edilen Seçil Erzan’ın davasında Fatih Terim, Bodrum Adliyesi’nde müşteki sıfatıyla ifade verdi.
“Hakan Ateş çok ısrar etti, bankanın sağlayacağı avantajlardan bahsetti”
Fatih Terim, verdiği ifadede yaklaşık 13 yıl Galatasaray Teknik Direktörüyken Galatasaray’ın Denizbank ile anlaşma yapmasıyla Denizbank’la çalışmaya başladığını belirterek, “Denizbank’la çalışmaya başladığımız tarihe yakın bir zamanda şampiyonlar ligi seyahatinde uçakta bankanın genel müdürü Hakan Ateş ile tanıştım. O dönemki eşiyle birlikte bir arka sıramda oturuyordu, bana yaklaştı ve kendini tanıttı, ‘Kulüple anlaştık, sizin de hesaplarınızı bizim bankaya taşıyalım hocam’ dedi. İlk tepkim olumsuzdu, çünkü yıllardır başka bir bankayla çalışıyordum ve çok sık hesap değiştiren etrafımdaki danışmanları, hizmet aldığım insanları ve firmaları değiştirmeyi sevmem, uzun vadeli güven üzerine ilişkiler kurarım. Hakan Ateş o esnada çok ısrar etti, bankanın sağlayacağı avantajlardan bahsetti, kulüpteki diğer çalışanların da Denizbank’a geçtiğini anlattı. Bunun üzerine ben de diğer bütün kulüp çalışanları gibi bazı banka hesaplarımı Denizbank’a aktardım. Sonrasında Hakan ile arkadaş da olduk ya da en azından ben öyle sandım. Çok yakın ilgi alaka gösterdi, bana en iyi hizmeti vermek üzere çok özel bir müşteri olarak hissettirdi” ifadelerini kullandı.
“Seçil Erzan’ı benim özel bankacım olarak belirleyen, bu şekilde çalıştıran ve bunu takip eden de Denizbank üst yönetimidir”
Terim, ifadelerinin devamında davaya konu olan olaylar öncesi 13 yıl boyunca Denizbank müşterisi olduğunu söyleyerek, “Hatırladığım kadarıyla 2016 veya 2017 yılında Seçil Erzan’la Denizbank’ın yeni Florya Şubesi Müdürü olarak tanışmıştım. Denizbank beni özel bir müşterisi olarak kabul etti ve hep bu şekilde muamele gördüm. Denizbank Genel Müdürü olan Hakan Ateş ile samimiyetimiz vardı ancak olaylar sonrası ilişkilerimiz koptu. Gösterdiği yakın alaka çerçevesinde benim Denizbank’taki hesaplarımla ilgili bana özel ihtimam gösterilirdi. Seçil Erzan’ı benim özel bankacım olarak belirleyen, bu şekilde çalıştıran ve bunu takip eden de Denizbank üst yönetimidir” dedi.
“Denizbank’ın banka tarafından ödül almış, 20 senedir bankada çalışan şube müdürünü Denizbank’ın Genel Müdürü ile tanıştıracak kişi ben değilim”
İfadesinde Hakan Ateş’in savcılığa verdiği ifadeye de değinen Terim, “Hakan Ateş, savcılığa verdiği ifadede kendisinin Seçil Erzan’la benim düzenlediğim bir etkinlikte tanıştığını söylemiş. Bu, akla hayale sığmayacak bir senaryodur. Denizbank’ın banka tarafından ödül almış, 20 senedir bankada çalışan şube müdürünü Denizbank’ın genel müdürü ile tanıştıracak kişi ben değilim” diyerek Bölge Müdürü Sermin Hanım’ın kendisine Seçil Erzan’ın en iyi banka şube müdürleri arasında olduğunu söylediğini ifade etti. En ufak bankacılık işlemlerini dahi Seçil Erzan’a yaptırdığını söyleyen Fatih Terim, uzun yıllardır bir banka şubesine gitmediğini, hatta Denizbank Florya Şubesi’ne ve Denizbank Büyükdere Şubesi’ne bir defa dahi adım atmadığını belirtti. Terim, “Çalışma hayatımın özellikle son 15-20 senesi boyunca para yatırma ve çekme işlemleri ile imzalanacak belgeler banka çalışanlarının bulunduğum yere gelmesi ile yapılmıştır. Seçil Erzan bizzat kendisi gelip kimi zaman Florya tesislerinde herkesin içinde, kimi zaman evimde toplu olarak getirdiği belgeleri bana imzalatırdı. Hiç okuma ihtiyacı duymadan imzalardım. Hatta yurt dışına seyahat edeceğim zamanlarda benim Seçil Hanım ile konuşmam ya da mesajlaşmam üzerine havaalanına nakit para getirildiği dahi olmuştur. Her zaman Seçil Hanım değil başka Denizbank çalışanları da gelirdi. Para getirirlerdi, para götürürlerdi, bazen imza alırlardı, bazen almazlardı. Seçil Erzan yıllardır benim özel bankacımdı. Ben Denizbank tarafından oluşturulan güven ve Denizbank’ın bana gösterdiği kişi olduğu için Seçil Erzan’a özel bankacım olarak güvendim. Ben hayatım boyunca bütün ilişkilerimi güven üzerine kurdum. Bundan sonra da böyle olacak, güvensiz yaşanmaz” diye konuştu.
“Bankanın yönetimi bana da bizzat gelip ‘en iyi şube müdürlerimizden biri’ dedi”
Bankadaki hesaplarını zaman zaman Seçil Erzan’a, o yoksa onun yönlendirdiği bir bankacıya sorduğunu aktaran Terim, “Onlar da bankadaki ekranlarına bakarak bana varlık durumu ekranının fotoğrafını atarlardı. Nakit parayla ilgili işlemlerimi de genelde şoförüm Umut Akgöze vasıtasıyla yapardım. Umut Akgöze dışında da güvendiğim birçok kişiyle, o an yakınımda kim varsa ona güvenerek bu tür işlemler yapmışlığım olmuştur. Ben geçmişte de birçok nakit çekme ve yatırma işlemini güvendiğim insanlar aracılığıyla yapmıştım. Seçil Erzan benim Denizbank hesaplarımdaki bütün işlemlerimle özel olarak ilgilenirdi. Bana finansal olarak söylediği her tavsiyeyi bankanın görüşü olarak gördüm. Zira bankanın yönetimi ona güvenmiş onu o pozisyona getirmiş, hatta bana da bizzat gelip ‘en iyi şube müdürlerimizden biri’ dediler. Ben de bunun üzerine ayrıca bir teyit yapmaya ya da sorgulamaya gerek görmedim. Bana özel bankacım olarak hizmet veren Seçil Erzan, ‘Hocam bankada şu kadar paranız var, bu ay bu paraya dokunmadınız heba olmasın, değerlendirelim’ gibi sözler söylediğinde de ben doğal olarak bunun altında kötü bir amaç aramadım, bu durumu sorgulamadım. Sorgulamadım, çünkü doğal olarak güven duyuyordum. Bu tür durumlarda, ‘Siz daha iyi bilirsiniz, öyle daha iyi olacaksa o şekilde hareket edelim. Nasıl değerlendirmeyi uygun görürseniz öyle değerlendirelim’ gibi sözler söyledim. Daha sonra da kendisi gerekli işlemleri yapar, onayım gereken hallerde de ya arar ya da imzamı alırdı” ifadelerini kullandı.
“Kimseyi herhangi bir fon, yatırım ya da Seçil Hanım’ın yönettiği bir sisteme yönlendirmişliğim yok”
Hiç kimseyi herhangi bir finansal yatırım yapması için yönlendirmediğini söyleyen Fatih Terim, “Bu davada benim tanıdığım, tanımadığım da müştekiler var, çoğunu da tanımam. Bu 30’dan fazla müşteki ve sanıklardan tek biri dahi, benim birini bir sözde fona yönlendirdiğimi, aradığımı, arandığımı söyleyebilecek tek bir insan dahi olamaz. Varsa, lütfen gelsin çıksın söylesin, mahkemede söylesin, başka yerde söylesin. Benim bir yerlere para yönlendirdiğimi iddia eden tek biri vardır, o da bankadır ve bankanın reklam alanlarıdır. Davaya taraf olmayan bankanın böyle yapmasının tek sebebi de kendi iletişim stratejisidir. Bana ‘Seçil Erzan’ı tanıyor musun’ diye sormuşlarsa da, elbette Seçil Erzan’ı tanıdığımı ve güvendiğim bir bankacı olduğunu söylemişimdir. Ama kimse bana gelip böyle bir fon olduğundan ya da Seçil Hanım’ın benimle adlandırdığı bir fon olduğundan bahsetmedi. Tek bir insanı dahi herhangi bir fon, yatırım ya da Seçil Hanım’ın yönettiği veya yönettiğini iddia ettiği bir sisteme yönlendirmişliğim yok, olamaz. Çünkü böyle bir sözde fonla ilgili bir bilgim de hiç olmadı” ifadelerini kullandı.
“3 milyon dolar civarında para bulunmalı ama sonra Denizbank bana böyle bir paranın olmadığını söyledi”
7 Nisan 2023 günü Emre Belözoğlu ile Arda Turan’ın Fatih Terim’in eşi Fulya Terim’le temasa geçene kadar olaylardan haberinin olmadığını söyleyen Terim, “Bu olayla ilgili maddi ve manevi zararlarım var. Ben bu olay ortaya çıktıktan sonra hesaplarımı incelettim. Yapılan incelemeler neticesinde de Denizbank’a yatırılması için gönderdiğim ve çektiğim tutarlar arasında ciddi bir eksiklik olduğunu tespit ettik. Zaten banka çalışanı Rüya Hanım’dan yine SMS ile aldığım bilgiye göre bir saklama hesabım olmalı ve orada 3 milyon dolar civarında para bulunmalı ama sonra Denizbank bana böyle bir paranın olmadığını söyledi” dedi.
“Biri paramı diğeri de itibarımı kullandı, kullanmaya devam ediyor”
Bankaya ve bir banka müdürüne güvendiğini belirten Terim, “Biri paramı diğeri de itibarımı kullandı, kullanmaya devam ediyor. Benim kamuoyu açıklamalarım kimsenin adını lekelemek üzere değil, gerçekleri paylaşma amaçlı olur. Şunun da merakı içindeyim; benim tüm mesajlarım, hatta banka kredilerim, hesaplarım, T.C. kimlik numaram, telefon numaram, ailemin ev adresi birilerine servis ediliyor, birileri de benden izin almadan bunları vicdansızca kullanıyor. Banka yöneticilerinin mesajları ise deşifre edilmiyor” diye konuştu.
Seçil Erzan ve Rüya Sağır’ın etkin pişmanlıktan faydalanmasını istemedi
İfadesinin ardından Fatih Terim, Seçil Erzan ve Rüya Sağır’ın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarını istemediğini belirterek şikayetçi oldu ve davaya katılmak istediğini söyledi.