Açıklama
Yükleyen: İhlas Haber Ajansı
Yüklenme Tarihi: 26 Eylül 2022 - 14:50
Büyükçekmece’de bir bakımevinde darp ve işkenceye maruz kalarak öldürüldüğü iddia edilen otizmli Mehmet Eres’in ailesi savcılığa başvurdu. Şüphelilerin, maktul yeğeninin üzerine oturduğunu, ellerini bağladığını ve kötü muamelede bulunduğunu iddia eden hala Emel Şen, "Artık sesimi duyun, tutuklama istiyorum’’ dedi.
Büyükçekmece’de iddiaya göre, 2017’den beri bir bakımevinde kalan 20 yaşındaki Mehmet Eres, 24 Temmuz 2022’de vefat etti. Eres’in cenazesi ailesi tarafından Ayazağa Mezarlığı’na defnedildi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede, Eres’in defin işlemleri bittikten sonra ailenin gizli bir numaradan arandığı, kurumdaki kamera kayıtlarının izlenmesi söylendiği belirtildi. Ayrıca, müvekkilin şüpheli ölüm üzerine Savcılığa başvurduğu, kamera görüntülerinin talep edildiği ve otopsi için mezarın açılmasını talep ettiği aktarıldı.
Öte yandan dilekçede, söz konusu kamera görüntülerinin izlenilmesi sonucu müvekkilin çılgına döndüğü, görüntülerde maktulün ölmeden hemen önceki anlarına ait işkence, darp ve kötü muameleye ilişkin görüntülerin mevcut olduğu kaydedildi.
"Sürüklenerek banyoya götürülmüştür’’
Konuya ilişkin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan ayrı bir dilekçe de ise, "Söz konusu kamera görüntülerinde maktulün ölüm anından çok öncesinde sistematik şekilde kötü muameleye maruz kaldığı, işkence yapıldığı açıkça görülmektedir. Söz konusu işkence ve kötü muameleden sonra maktul yarı baygınlık haline geçmiş olup hareketsizce yatakta yatmıştır. Kendine gelmesi için iki koluna girilerek ve yerde sürüklenerek banyoya götürülmüştür. Söz konusu ölüm olayı sadece otopsi raporuyla aydınlatılabilecek bir olay değildir. Daha iyi bakılması için yatırıldığı kurumdan ölüm haberi alınmıştır’’ ifadelerine yer verildi.
"Çocuk kriz esnasında uykusunda gülerek vefat etti dendi’’
Konuya ilişkin açıklama yapan maktulün halası Emel Şen, ‘’Bir bakım evinde 20 yaşındaki bir genç vefat ediyor, yeğenim. Benim yanımda kalan ve tüm bakımını ben üstlendim küçük yaşta annesi bırakıp gittiğinden dolayı ben bakıyordum. Bize ayın 23’ünde bir telefon geliyor, babasını arıyorlar ve vefat haberini alıyor. Bize doğal ölüm olduğu söylendi ve doğal ölüm raporunu verdiler. Olay Büyükçekmece’de oldu, bir özel bakımevinde oldu. Hasta bakıcısı ve hemşiresi. Bir tane hastalığı olan çocuğun 3 kişinin eziyetler sonucu çocuğun kriz geçirip vefatını görüyoruz. Cenazeyi gömene kadar şüphelenmedik çünkü kurum bize bununla ilgili açıklama yaptı, şöyle söylendi, ‘çocuk kriz esnasında uykusunda gülerek vefat etti dendi. Biz de hastaydı zaten diye düşünerek vefatına inandık. Bize bir telefon geliyor, kurumun eski hemşiresi beni arıyor, ‘abla bu ölümden hiç şüphelenmediniz mi, narkotik ilaçlar veriliyordu’ dedi. Biz bunu pek kale almadık çünkü eski çalışandı. Şu an orada hala orada görev yapmakta olan Binnur hanımın nişanlısı Batuhan Bey bizi aradı. Bize ’01.00 ile 03.00 arasındaki kamerayı izleyin, biz bu ölümü şüpheli görüyoruz’ dedi ve kapattı’’ dedi.
"Hasta bakıcısı 15 saniye boyunca çocuğun boğazını sıkıyor"
Akşamında kurumu aradıklarını ve saat aralığındaki görüntüleri izlemek istediklerini söyleyen Şen, ‘’İzlediğimizde görüyoruz ki, hasta bakıcısı 15 saniye boyunca çocuğun boğazını sıkıyor. Bu sorulduğunda bana ilk önce kalp masajı yapıyorum dedi, sonra panik yaptım yastık düzeltiyordum dedi. Özel olarak izlediğimi, yakınlaştırdığımı ve böyle bir şey olmadığını söylediğimde ise çocuğun kriz geçirdiğini ve kafasını tuttuğunu söyledi. ’Olay anına şahit değilim ama kamera görüntülerde gördüklerimi anlatıyorum. Dehşet verici eziyetleri var. Görüntülerde gördüğümüzde plastik sandalyeye iplerle sağ elini sol elini ve ayaklarını ayrı ayrı bağlıyorlar. Oturtuyorlar çocuğu ve nöbetlerinin rahat geçmeleri adına sürekli bunu uyguladıklarını söylüyorlar. Kurumun verdiği eğitimde gördüklerini söylüyorlar. Bu karşı tarafın iddiası. Ben dilekçelerimi verdim, hemen hemen her gün Büyükçekmece Adliyesi’ne gidiyorum. Bir anne olarak soruyorum, engelli birey olmasına gerek yok. Kimin çocuğu saatlerce bağlanıp orada saatlerce kalabilir? Tek istediği koltukta oturmaktı. Otizmli çocukları bilirsiniz ki takıntılıdır. Çocuk sadece çekyatta oturmak istiyordu. Yatağına yatırılırken bile ters kelepçe yapılmıştı. Bunların hepsi iple bağlanmıştı. Bu görüntülere kim sessiz kalır?’’ şeklinde konuştu.
"Devletten yardım istiyorum, artık sesimi duyun’’
Olayın bir maddi boyutunun da olduğunu ve 1 milyonluk tazminat davası açarak gelirin SMA’lı çocuklara bağışlanacağını belirten Emel Şen, ‘’Kurumun kapatılması için otopsiyi bekliyoruz. Kurumun şu an devam ediyor. Kurum bana en son görüştüğümüzde müfettiş çağırdık dedi. Biz cenazeyi 1 hafta sonra mezarından çıkardık. Otopsi için savcılığa başvurdum, gelen telefonların hepsinin kayıtlarını aldım. Hepsi için başvurdum. Olayı şu an cinayet büro aldı ama şu an hiçbir tutuklama yok. Artık sesim duyulsun istiyorum. Konuyla sonuna kadar ben ilgileneceğim, hiçbir şekilde durmayacağım. Haklarımı sonuna arayacağım ve gerçekten devletten yardım istiyorum. Artık sesimi duyun, tutuklama istiyorum’’ ifadelerini kullandı.