Keloğlan ve arkadaşları parktadırlar. Bir adam cebinden telefonunu çıkarırken bir yüzük düşürür. Keloğlan yüzüğü sahibine geri vermek için alır. Adamı takip ederken bir köşede Huysuz ve Uzun'la çarpışırlar. Yüzük Huysuz'un önüne düşer. Yüzüğü gören herkes hayran olmaktadır. Sahibini bulana kadar yüzüğü Huysuz'un taşımasına izin verirler. Bir süre sonra yorulunca göl kenarında uyuyakalırlar. Uzun, rüyasında kendisine seslenen yüzüğün sesiyle uyanır. Diğerleri uynadıklarında Uzun ve yüzük ortada yoktur. Uzun, bir kayığa binmiş kaçmaktadır. Sandalın geri döneceğini anlayınca oldukları yerde beklerler. Uzun'un bindiği sandal geri dönünce onu yakalarlar. Yüzüğü Balkız taşımaya başlar. Huysuz bir fırsatını bulup yüzüğü kapar ve oaradan kaykayıyla geçen bir çocuğun kaykayına atlayarak kaçmaya çalışır. Keloğlan ve arkadaşları onu yakalamayı başarır. Parkta arayıp yüzüğün sahibini bulurlar ve görebileceği bir yere, ayaklarının önüne koyarak iade ederler. Adam yüzüğü bulunca çok sevinir, hemen sevgilisi arar. Sevgilisiyle arabada otururken sileceklerine tırmanmakta olan Huysuz'u çöp tenekesine doğru fırlatırlar.