Yüklenme Tarihi: 15 Kasım 2016 - 14:21
Bir kuyu canavarı köylülerin sebzelerine dadanmıştır. Köylüler canavarın kendilerine de zarar vereceğinden korkarlar ve onu yakalamak için devriyeler kurarlar. Keloğlan, Kara ve Sivri de bu devriyeler için çatıda gözcüdürler. Ancak görev yerlerini terk eder ve geceyarısı sokaklarda gezmeye başlarlar. Bu sırada canavarı görürler. Canavar saldırmak için değil, midesindeki gazdan kurtulmak için sebzeler çiğnemektedir. Sivrinin gürültüsüyle canavar onları fark eder ve kaçmak zorunda kalırlar. Kaçarken yaptıkları plan gereği, ayrılırlar. Canavarın peşine takıldığı Kara onu meydana çekmeye çalışırken, sivri devriyelere haber verecek, Keloğlan de Bilgecan Dedeye gidip onun için ilaç soracaktır. Bu sırada köylü hırsızlık yaparken canavar sandıkları Huysuz ve Uzun'u sıkıştırmaktadırlar. Sivri'nin haber vermesi üzerine onları bırakıp Kara'nın meydana çektiği canavarı yakalamaya giderler. Kurtulan Uzun ve Huysuz'u oracıkta planına dahil eden Cadıysa, mide ağrısını geçirip kendine bağlayacağı canavarı kötü işlerinde kullanacaktır. Cadı'nın planını duyan Sivri, Bilgecan Dede'den aldığı zencefil kökü lokumuyla Canavar'a yardım için gelen Keloğlan'a planı anlatır. Tüm köylüyü geçici süre kör eden Cadı, zencefil koklatarak Canavar'ı arabadaki kafese bindirir. Herkes gibi geçici olarak kör olmuş numarası yapan Keloğlan da bir punduna getirip arabaya onlardan önce biner ve arkada kafeste kilitli canavarla birlikte ormana yol alır. Gözleri tekrar görmeye başlayan köylü Cadı ve ekibini nasıl cezalandıracağını düşünürken, Keloğlan ormanda canavarı serbest bırakıp zencefil kökü lokumunu verir. Ağrısı geçen canavar uysallaşır, Keloğlan'a teşekkür edercesine sürtünüp ormanda uzaklaşır.