15. yy'dan daha geç bir döneme rastlayan yıllarda; Kanaryaların anavatanı Atlas Okyanusunda bulunan Canary ismi ile anılan adalar topluluğu olarak bilinse de ilk keşfedildikleri yer yine bu adalara yakın olan Köpek Adası diye anılan bir adadır. Daha sonra Canary adalarına getirilmişlerdir. İspanyol denizcilerin Kanarya Adalarında keşfettikleri sar-yeşil karışık renkteki serçegiller familyasından olan küçük ötücü kuşlar günümüzde de halen evlerde bir neşe kaynağı olarak beslenen Kanaryalardır. Bu adada keşfedilen vahşi kanaryalar günümüzde Serinius Canaria Canaria olarak bilinen kanarya türüdür.
Bu adalar 1402 yılında Jean De Bethancourt adlı denizci tarafından ele geçirilmiş ve bu adalardan getirdiği kuşları kral Charles VI armağan etmiştir. Daha sonraları yani yaklaşık 100 yıl sonra İsviçreli doğacı Conzad Gesner kitabında kanaryaların İngiltere'de tanınmış olduğunu ama çok pahalı oldukları için sadece zenginlerin evlerinde olduklarını yazar.
17. yüzyıldan itibaren İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda ve İtalya'da profesyonel anlamda yetiştiriciliğe başlanılmıştır. Harz'da, Bavyera'da, Saksonya'da yetiştirme çiftlikleri açılmıştır.Bu çiftliklerde yeni ırklar yetiştirilmiş ve kanarya sevenlerin beğenisine sunulmuştur. Almanya'da 1600 tarihinde Nünberg'ten ötücü kuşlar ihraç edilmiştir. Bu ihracatla 1700 yıllarına doğru da kanaryaların ötüşüne önem verilmeye başlanmıştır. Kafeslerde beslediğimiz kanaryalar yabani kanaryalara benzemezler. Yabaniler daha küçük ve ince yapılıdırlar. Kafes kanaryaları besinler ve yetiştiriciler sayesinde irileşmiş ve sarı, beyaz renkler almışlardır. 17.yy'da İtalyan cins üreticileri tarafından değişik cinslerde üretimi başarılan kanaryalar, İtalya'dan İsviçre, Almanya ve Hollanda başta olmak üzere Avrupa'nın çeşitli bölgelerine ihraç edilerek yayılmış ve tanınmıştır.
Ülkemizde ötücü kuşlar arasında en popüler yeri tutan Kanaryaların bakımı ve beslenmesi diğer kuşlara oranla çok daha kapsamlı ve özeldir. Üreticilerin kendilerine özgü yemleme ve bakım yöntemleri çok çeşitlilik taşır.Aşağıdaki bölümlerde de görebileceğiniz gibi kanaryaların bakımı ve beslenmesi ilgili geniş bilgilere ulaşabileceksiniz.
Kanarya alırken dikkat edilen en büyük unsur; dişi kuşun parmaklarında problem olmaması, derinin pembe renkli olması, erkekte ötücü olmasıdır. Dişilerde göz ve gagalarının etrafı mat ve soluktur; bu özellik erkeklerden ayırt edilmesini kolaylaştırır. Karakter ve huy bakımından birbirlerinden ayırt edilmesi zor olan kanaryaların erkekleri dişilere göre çok daha iyi öter, bu özellikte dişi ile erkeğini ayırt edebilmek için dikkat edilebilecek bir unsurdur.
Ayak tırnaklarda kabuklaşma, deride morluk ve hareketsizlik Kanarya kuşlarında istenmeyen özelliklerdir.Kafeslerin geniş tutulması, gelişip-güçlenmelerini sağlar. Ömürleri iyi bakıldıklarında ve beslendiklerinde yaklaşık 10-14 yıl arasında değişebilir. Kanaryalar çift olarak yaşamayı tercih eder. Çoğalmalarını istemiyorsanız iki aynı cinsi aynı kafeste özellikle iki erkek kanaryayı besleyebilirsiniz. Kanaryalar yapı itibarı ile uyumludurlar. Bu özelliklerinden dolayı aynı kafes de birkaç kanaryayı bir arada da beslemenizde sakınca yoktur.
KANARYA ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ?
Kanaryayı sonbahar ve kış ayları olan Kasım,Aralık,Ocak,Şubat aylarında almak daha isabetli olacaktır çünkü bu aylarda kuş tüy dökümünden çıkmış ,normal ötüşüne başlamış,sağlığına kavuşmuştur.Diğer aylar tüy dökümü ve kuşların kızgın olduğu çiftleşme mevsimidir .Bu dönemlerde kuş hakkında yanlış izlenimler edinebilirsiniz.Doğum tarihi ve aile soy kütüğünün öğrenmeniz iyi olacaktır.
Kanarya alırken evimizde kanarya beslemeye karar verdiğimiz zaman ilk sorunumuz sağlıklı ve istediğimiz cinste kanaryayı nasıl alacağız konusu olacaktır. Herhangi bir kuş alır gibi sokaktan veya bilinmeyen bir yerden rastgele bir kanarya almak çok yanlıştır. Kanaryanızı