Gece muştularla yağıyordu havalandırmaya ilk karı martın
Dün gece yüreğimizde bıçaktı ölüm haberleri diyarbakır'ın
Asıldı ellerimiz ayasından kasap çengeli mi parmaklıklar
Daha kaç fırtınayla çarpışacak bu erkek dökümü alınlar
Incedir bileklerimiz yaşamak ağrısıdır boynumuzdaki
Atılırız her çığlığa süngü de öyle bir keskin ki
Aynı saldırma değil mi göğsümüzde gizlimizi arayan
Döküp benzini esmer tenimize yangınları kundaklayan
Yanıp kavrulan bir ülkeydi anladım ortasında o ateşin
Nasıl unuturum gözlerinizi karaydı arasında uzun kirpiklerin
Belki hiç sayamayacaksınız sevgilinin saçına kaç ak karıştı
Gene de söyleyeceksiniz: yürü sevgilim ne de güzel yakıştı
Elli dokuz gün mü aç kaldınız vay benim kardeşlerim
Altınız öldü demek artık kaşık tutmaz bu ellerim
"içimde bir ülke ağlar" oturmuş sınırlarına saçını tarar
Bir çam devrilir hüznüme dalından bir kuş kalka
Kuşun kanadına mı konar sabah yoklar demir örgüleri
Açamam ki sımsıkı gözlerim içinde diyarbakır ölüleri
Kim bilir ne güzeldir dinlemek dillerinde direnç türküleri
Basıp doğrulacak elbet kendi küllerine diyarbakır ölüleri