Nakarat(2)
Geceler uyumak için değil
düşünmek için var
burnumda toprak kokusu
kolumda ateş var
ben sokakları gördüm zorluklar yaşadım
hiç pes etmedim ben girsemde çıkmazlara
1.(verse)
ne biliyon sen hayatımla ilgili söyle benim
ben kimse ile değil kendim ile yine benim
güvenmiyom sevginize sarsmıyonuz kalbimi
ben kendime lazımım çekmiyonuz hiç ilgimi
sokakta çaresizdim kimse yoktu yanımda
ayaklarım titrer halde çıkıyordu yokuşları
konuşuyordum bazen boş şişeye
hiç cevap alamazdım oya yetiyorken kendime
Ellerimi sinekler ısırdı çamur balçığında
canımı yaktı çocuktum pamuk tarlasında
küçüktüm su sattım mahellemin mezarlığında
ben koşmayı öğrendim hayat maratonunda
Gördüklerim kabus gibi kör sahil zifiri
bataklığa gömüldü başım kimse tutmadı elimi
çaresizlik sarmış yanımı tüm yollar mı kapalı?
bir iskele önünde kaptılar lan dün tezgahımı.
Nakarat(2)
Geceler uyumak için değil
düşünmek için var
burnumda toprak kokusu
kolumda ateş var
ben sokakları gördüm zorluklar yaşadım
hiç pes etmedim ben girsemde çıkmazlara
2.(verse)
Döktükçe içimi zayıfladı gençliğimin bünyesi
sanki batıcak birazdan karşıyakanın iskelesi
beni beladan korudu annemin yaptığı kolyesi
hiç eksilmedi evde babamın yüksek tonda sesi
hasbel kader sırdaşım bırakmıyor hiç yakamı
sabahları aç karna yakıyorum artık sigaramı
zehri düğümledi bogazımı kapadı tüm iştahımı
kapandı ışıklar karanlıktı karşıyaka sokakları
Gözlerim kızarık dostum almış kurşun rengini
çaldılar mı çocukluğunu? kapanda ki ayakkabın gibi
sokağa atıldığım gün tanıdım babamın suratını
bozuk para gibiyim sayamıyorum artık küsaratımı
Ben zorluktan geldim yemedim baba parası
sahilde çay sattım aldım bayram ayakkabısı
bu dinlediklerin benim dertlerimin tasası
yazdığım sözler benim çocukluğumun tranvası