Mutlu, huzurlu geçecek bir gün olsun hepimize!
Dün Demir banyodan çıkınca, babası Demir yazısını çivilerle nihayet tamamlamıştı. Demir yazdığını söylemedik, ama ismini tanıdı baksana. Her yaptığı sanat eserinin üstüne Demir yazdığım için görsel olarak hafızasına almış demek ki ismini. Bir ara sürekli "Demir yaz, anne yaz, dede yaz" gibi istekleri oluyordu. Ben de yazıyordum. O aralarda bir yerlerde öğrenmiş... İşte çocuklar, hayatın içinde, zorlama olmadan, doğal yollarla öyle güzel öğreniyorlar ki her şeyi. O kadar öğrenmeye açık bir zihinleri var ki. Öğretmek için takla atsan öğretemezsin de, küçük bir oyunun içinde yer alınca o beceriyi nasıl güzel kazanır değil mi? Örneğin bak oğlum bu çivi dedik, bak bu çekiç dedik. Sonuç ortada ÇİVİT!! Ne uğraşıyorsun oysa? "Ne güzel çivi çakıyorsun", "ne güzel çekiç tutuyorsun" desek öğrenecek zaten. Bir de çivite çok güldük, artık zor söyler doğrusunu.
Tüm gece çivi çaktık, alt komşudan hala ses yok. Geçen gün karşılaşınca sordum"yoo hiç gürültünüz gelmiyor" dedi. Umarım dün akşamdan sonra fikrini değiştirmemiştir... :D