Açıklama
Yükleyen: İhlas Haber Ajansı
Yüklenme Tarihi: 15 Aralık 2022 - 12:15
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), gelecekte milli savunmada kullanılacak hava araçlarının tasarımını yapacak mühendisler yetiştiriyor. Öğrenciler, eğitimlerini ses altı rüzgar tünelinde gördükleri uygulamalı derslerle sürdürüyor.
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi güçlü akademik kadrosu, ileri teknolojiyle donatılan laboratuvar altyapısı ve havacılık alanında verdiği eğitimlerle adından sıkça söz ettiriyor. Üniversite bünyesi içerisinde kurulan aerodinamik laboratuvarında bulunan ses altı rüzgar tüneliyle eğitim ve araştırma faaliyetleri gerçekleştiriliyor. Gelecekte milli savunmada kullanılacak uçak, helikopter, füze ve roket gibi hava araçlarını tasarlayacak mühendisler, endüstriyel tünellerinde yapılacak faaliyetlerin eğitimini bu tünelde alıyor. Bilgisayar ortamında yapılan tasarımların ve verilerin oluşturulmasının ardından modellenen parçalar rüzgar tünelinde ölçüme tabi tutuluyor. Yapay olarak oluşturulan rüzgar hızının saniyede 30 metre hızına ulaştığı tünel içerisine yerleştirilen çeşitli kanat, uçak, roket ve füze modelleri üzerinde basınç, aerodinamik yük ve moment gibi ölçümler yapılıyor. Bilgisayar ortamında alınan verilerle rüzgar tüneli içerisinde yapılan ölçümler karşılaştırılarak, elde edilen sonuçlar doğrultusunda hata oranını azaltmak için düzeltmeler yapılıyor.
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, bu yıl ilk defa lisans düzeyinde öğrenci aldıklarını ve hazırlık aşamasında olmalarına rağmen laboratuvarları kullanmaya başladıklarını belirterek, “Bu aerodinamik laboratuvarımızda bir rüzgar tüneli var. Rüzgar tüneli uçak, helikopter, füze, roket gibi bütün hava araçlarının aerodinamik testlerinin yapılması için gerekli bir sistemdir. Bu hem eğitim amaçlı hem de çeşitli endüstriyel hava araçlarının aerodinamik testleri için gereklidir ve üniversitemize kazandırılmıştır. Biz 2020 yılında lisansüstü eğitimine başladık. Savunma teknolojileri alanında yüksek lisans ve doktora programımız var. Bu alanda uçak mühendisliği kökenli hocalarımız ve öğrencilerimiz var. Dolayısıyla eğitim 2020 yılında başlamıştı fakat lisans eğitimine bu yıl başladık. Bu yılki lisans öğrencilerimiz şu an hazırlık sınıfındalar. Biz onları da sektöre hazırlamak amacıyla bu laboratuvarlara sokmaya başladık. Yani araştırma görevlileri ve lisansüstü öğrencilerle birlikte tasarladıkları ya da tasarlayacakları hava araçlarının burada aerodinamik testlerini yaparak daha hazırlık sınıfındayken özel sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak yetenekleri kazandırmak için bu laboratuvarları kullanmaya başlamışlardır” ifadelerini kullandı.
“Tasarlanan hava araçlarının aerodinamik testleri yapılıyor”
Rektör Kul, tasarlanan hava araçlarının tünelde aerodinamik testlerden geçtiğini belirterek, “Buradaki rüzgar tüneli açık devre emme tipidir. Ara kesit cam bölme içerisinde de esas testin yapıldığı bölüm var. O bölümde rüzgar hızı saniyede 30 metre hızlara çıkabilmektedir. O kesit alan içerisine çeşitli kanat profilleri, uçak, ya da helikopterin modeli yerleştirilir ve bunun üzerinde çeşitli ölçümler alınır. Sensörler yardımıyla test modeli üzerinde basınç farkları ölçülür. Bu testin amacı, denenen modelin istenen aerodinamik yükleri sağlayıp sağlamayacağını görmek. Örneğin bir kanadın alt yüzeyiyle üst yüzeyi arasında bir basınç farkı oluşur ve bu basınç farkı uçağın yerden kalkıp havada kalmasını sağlar. Aynı zamanda test esnasında kuvvet ve moment değerleri de alınabilir. Benzer şekilde kaldırma ve sürüklenme kuvveti gibi değerler de buradan ölçülebilir. Özetle bir öğrenci veya araştırmacı tasarlamış olduğu hava aracının kanatlarının aerodinamik testlerini burada gerçekleştirebilir” şeklinde konuştu.
“Elde edilen tecrübe özel sektörün önünü açacak”
Rektör Kul, rüzgar tünelinde tecrübe ve deneyim kazanacak öğrencilerin özel sektörde rahatlıkla iş bulabileceğini söyleyerek, “Öncelikle ANSYS dediğimiz programda tasarım yapılmakta, bu tasarım sonucunda CFD dediğimiz hesaplamalı akışkanlar mekaniğiyle numerik sonuçlar elde edilmektedir. Bilgisayar ortamında bu kanat profilinin üzerine etken, yük ve kaldırma kuvveti yani ne kadar yük üretebileceği gibi değerler tespit ediliyor ve daha sonra bunların modelleri yapıldıktan sonra bu modellerin gerçekten de o değerleri verip vermeyeceği bu tünelde test ediliyor. Burada elde edilen tecrübe ve birikim özel sektörde çalışmanın da önünü açacak. Bir rüzgar tünelinde deneyim kazanan ve çeşitli tasarımlarını test eden bir öğrenci piyasada çok rahatlıkla iş bulabilecektir. Bizim baştan beridir söylediğimiz temel şeylerden birisi uygulamalı eğitime ve yazılım simülasyon ağırlıklı eğitime ağırlık vermektir. Bunları da şu anda hayata geçirmiş bulunuyoruz” dedi.