william wallace: iskoçya'nın çocukları, ben william wallace!
asker:william wallace 2 metre boyundadır.
william wallace: evet, bunu duymuştum. yüzlerce adam öldürmüştür. ve eğer burada olsaydı, gözlerinden çıkardığı ateş toplarıyla ve kıçından attığı yıldırımlarla ingilizleri kül ederdi. ben william wallace'ım, ve ülkemin ordusunu görüyorum. zorbalığa meydan okuyan. özgür insanlar gibi savaşmaya geldiniz. ve özgürsünüz. bu özgürlüğünüz ile ne yapacaksınız? savaşacak mısınız?
asker: bunlara karşı mı? hayır, kaçacağız ve yaşayacağız.
william wallace: evet, savaşırsanız belki ölürsünüz. kaçarsanız yaşarsınız. en azından bir süre. ve bugünden yıllarca sonra yatağınızda ölürken bu günden o güne kadar ki tüm günlerinizi bir şans, sadece bir şans için, buraya tekrar gelip düşmanlarımıza yaşamlarımızı alabileceklerini ama özgürlüğümüzü asla alamayacaklarını söylemek için feda etmez miydiniz!
her izlendiğinde aynı etkiyi bırakan, yüzlerce kez izlense bile asla sıkmayan film. 1995'de çekilmesine rağmen savaş sahnelerindeki gerçekçiliğin üzerine günümüz filmlerinde dahi çıkılamamıştır. oyunculuklarıyla, senaryosuyla, kurgusuyla, özellikle müzikleriyle muhteşem bir başyapıt. benim nazarımda en iyi film. hayatımın filmi.
Size daha iyi hizmet sunmak, içerik ve reklamları kişiselleştirmek için çerezler aracılığı ile internet tarama verileri topluyoruz.