Açıklama
Yükleyen: İhlas Haber Ajansı
Yüklenme Tarihi: 16 Eylül 2022 - 23:45
Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararının ardından yeniden görülen Adnan Oktar davasında ara karar açıklandı. Mahkeme ara kararında tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, dosyanın mütalaasını açıklaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar verdi. Kararda sadece ‘suç örgütüne üye olma’ suçundan yargılanan tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmedildi.
Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik dava 11 Ocak 2021’de karara bağlanmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından incelenen karar usul yönünden bozularak yargılamanın yeniden yapılması için yerel mahkemeye gönderilmişti. Bozma kararının ardından Marmara Cezaevi karşısında bulunan salonda 9 gündür görülmeye devam edilen 72’si tutuklu 215 sanıklı davada, Adnan Oktar ile bir kısım tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu.
Tutuklu sanıkların tahliyeye ilişkin beyanları ile devam eden duruşmada sanık Hüsnü Erel Aksoy kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olduğunu söyleyerek, “Tutuklanana kadar Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapıyordum. Tutuklandıktan sonra açığa alındım. İstinafın kararından sonra adalet aramak için 5.5 ay bekledik. Bu sürenin daha fazla uzamasına izin vermeyin. Toplanmamış bir delil olması mümkün değil. Gerçekten dosyada bir şey yok. Bozulacağı belli. Eninde sonunda tahliye olacağız” dedi.
Sanıklardan Rasin Kotil ise, "Ne zaman çıkacağımız önemli değil. Ha burada ölmüşüm ha dışarıda ölmüşüm. Tahliyemi talep ediyorum ama en hayırlısı ne ise Allah bize onu nasip etsin” şeklinde konuştu.
Savunma yapan sanık Gökalp Barlan, “Benim Adnan Oktar hakkında güzel sözler söylememe gerek yok. Adnan Oktar suç örgütü lideri olarak itham ediliyor. Adil yargılanmak istiyorum sayın başkan” dedi.
Tutuklu sanıkların tahliyeye ilişkin beyanlarının ardından duruşma sanık avukatlarının beyanları ile devam etti. Mahkeme, sanık avukatlarının beyanlarının ardından davaya ilişkin ara kararını açıkladı.
Heyet ara kararında Adnan Oktar’ın aralarında bulunduğu tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet yalnızca ‘suç örgütüne üye olma’ suçundan yargılanan tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin reddedilmesine karar vererek dosyanın mütalaasını açıklaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmetti. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için 4 Ekim gününe ertelendi.
Olayın geçmişi
Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik karar duruşması 11 Ocak 2021’de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülmüştü. 2 saatte okunan 800 sayfalık 236 sanık hakkındaki kararda, Adnan Oktar’a, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek", "siyasal veya askeri casusluk", "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme", 7 kez "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", 27 kez "nitelikli cinsel istismar", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "eziyet", "eğitim hakkının engellenmesi", kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi" ve "tehdit" suçlarından toplamda 9 bin 803 yıl 6’şar hapis cezası verilmişti. Mahkeme örgüt yöneticisi konumundaki 13 sanığın da 9 bin 803 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti. Mahkeme bir kısım sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis cezasına hükmederken bazı sanıkların ise beraatine karar vermişti. Kararı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, usul yönünden kararı bozarak eksikliklerin giderilmesi için dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.
Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik dava 11 Ocak 2021’de karara bağlanmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından incelenen karar usul yönünden bozularak yargılamanın yeniden yapılması için yerel mahkemeye gönderilmişti. Bozma kararının ardından Marmara Cezaevi karşısında bulunan salonda 9 gündür görülmeye devam edilen 72’si tutuklu 215 sanıklı davada, Adnan Oktar ile bir kısım tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu.
Tutuklu sanıkların tahliyeye ilişkin beyanları ile devam eden duruşmada sanık Hüsnü Erel Aksoy kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olduğunu söyleyerek, “Tutuklanana kadar Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapıyordum. Tutuklandıktan sonra açığa alındım. İstinafın kararından sonra adalet aramak için 5.5 ay bekledik. Bu sürenin daha fazla uzamasına izin vermeyin. Toplanmamış bir delil olması mümkün değil. Gerçekten dosyada bir şey yok. Bozulacağı belli. Eninde sonunda tahliye olacağız” dedi.
Sanıklardan Rasin Kotil ise, "Ne zaman çıkacağımız önemli değil. Ha burada ölmüşüm ha dışarıda ölmüşüm. Tahliyemi talep ediyorum ama en hayırlısı ne ise Allah bize onu nasip etsin” şeklinde konuştu.
Savunma yapan sanık Gökalp Barlan, “Benim Adnan Oktar hakkında güzel sözler söylememe gerek yok. Adnan Oktar suç örgütü lideri olarak itham ediliyor. Adil yargılanmak istiyorum sayın başkan” dedi.
Tutuklu sanıkların tahliyeye ilişkin beyanlarının ardından duruşma sanık avukatlarının beyanları ile devam etti. Mahkeme, sanık avukatlarının beyanlarının ardından davaya ilişkin ara kararını açıkladı.
Heyet ara kararında Adnan Oktar’ın aralarında bulunduğu tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet yalnızca ‘suç örgütüne üye olma’ suçundan yargılanan tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin reddedilmesine karar vererek dosyanın mütalaasını açıklaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmetti. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için 4 Ekim gününe ertelendi.
Olayın geçmişi
Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik karar duruşması 11 Ocak 2021’de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülmüştü. 2 saatte okunan 800 sayfalık 236 sanık hakkındaki kararda, Adnan Oktar’a, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek", "siyasal veya askeri casusluk", "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme", 7 kez "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", 27 kez "nitelikli cinsel istismar", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "eziyet", "eğitim hakkının engellenmesi", kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi" ve "tehdit" suçlarından toplamda 9 bin 803 yıl 6’şar hapis cezası verilmişti. Mahkeme örgüt yöneticisi konumundaki 13 sanığın da 9 bin 803 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti. Mahkeme bir kısım sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis cezasına hükmederken bazı sanıkların ise beraatine karar vermişti. Kararı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, usul yönünden kararı bozarak eksikliklerin giderilmesi için dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.