Hoşgeldiniz!

Fuat Saka Şarkıları

Fuat Saka Tüm Şarkıları Dinle

Fuat Saka - Otuzüç Kurşun'dan 02:07
Fuat Saka - Otuzüç Kurşun'dan 258 izlenme - 10 yıl önce Açar Kan Kırmızı Yedi Verenler Kar Yağıyor Bir Yandan Savrulur Karaca Dağı, Savrulur Zozan Bak Bıyığım Buz Tuttu Üşüyorum Ben. Zemheri De Uzadıkça Uzadı Seni Baharmışsın Gibi Düşünüyorum Seni Diyarbekir Gibi Nelere Nelere Baskın Gelmez Ki Seni Düşünmenin Tadı
Fuat Saka - Karanlığın Ordusu 03:37
Fuat Saka - Karanlığın Ordusu 257 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Gökteki Yıldızlar 03:41
Fuat Saka - Gökteki Yıldızlar 235 izlenme - 9 yıl önce
Fuat Saka - Aydınlığın Ordusu 02:17
Fuat Saka - Aydınlığın Ordusu 256 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Hayalet Dansçılar 01:44
Fuat Saka - Hayalet Dansçılar 246 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Mapusane Çeşmesi 02:48
Fuat Saka - Mapusane Çeşmesi 222 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Dırvana 01:59
Fuat Saka - Dırvana 189 izlenme - 10 yıl önce Dirvana vurdum uçti Oy dirvana oy dirvana Tuyi tarlaya duşti Oy dirvana oy dirvana Kör olasun kaynana Oy dirvana oy dirvana Kızın aklıma duşti Oy dirvana oy dirvana
Fuat Saka - Ağıt 1 05:22
Fuat Saka - Ağıt 1 187 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Oryantal 04:27
Fuat Saka - Oryantal 184 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Alev Alev 03:40
Fuat Saka - Alev Alev 161 izlenme - 10 yıl önce Ateşi ve ihaneti gördük. Ruhumuz fırtınalı, etimiz mütehammil. Sevgisiz ve ihtirassız çıplak devler değil, İnanılmaz zaafları, korkunç kuvvetleriyle, Silâhları ve beygirleriyle insanlardı dayanan. Beygirler çirkindiler, Bakımsızdılar, Hasta bir fundalıktan yüksek değillerdi. Fakat bozkırda kişneyip köpürmeden Sabırlı ve doludizgin koşmasını biliyorlardı. İnsanlar uzun asker kaputluydu, Yalnayaktı insanlar. İnsanların başında kalpak, Yüreklerinde keder, Yüreklerinde müthiş bir ümit vardı. İnsanlar devrilmişti, kedersiz ve ümitsizdiler. İnsanlar, etlerinde kurşun yaralarıyla Köy odalarında unutulmuştular. Ve orda sargı,deri Ve asker postalları halinde Yan yana, sırtüstü yatıyorlardı. Koparılmış gibiydi parmakları saplandığı yerden Eğrilip bükülmüştü Ve avuçlarında toprak ve kan vardı. Ve asker kaçakları, Korkuları, mavzerleri, çıplak, ölü ayaklarıyla Karanlıkta köylerin içinden geçiyorlardı. Acıkmıştılar, Merhametsizdiler, Bedbahttılar. Şosenin ıssız beyazlığına inip Nal sesleri ve yıldızlarla gelen atlıyı çeviriyor Ve bolu dağında ekmek bulamadıkları için Deviriyorlardı uçurumlara: Şayak, cıgara kâadı, tuz ve sabun yüklü yaylıları. Ve çok uzak, Çok uzaklardaki istanbul limanında, Gecenin bu geç vakitlerinde, Kaçak silâh ve asker ceketi yükleyen laz takaları: Hürriyet ve ümit, Su ve rüzgârdılar. Onlar, suda ve rüzgârda ilk deniz yolculuğundan beri vardılar. Tekneleri kestane ağacındandı, Üç tondan on tona kadardılar Ve lâkin yelkenlerinin altında Fındık ve tütün getirip Şeker ve zeytinyağı götürürlerdi. Şimdi, büyük sırlarını götürüyorlardı. Şimdi, denizde bir insan sesinin Ve demirli şileplerin kederlerini Ve kabataş açıklarında sallanan Saman kayıklarının fenerlerini Peşlerinde bırakıp Ve karanlık suda amerikan taretlerinin önünden akıp küçük, kurnaz ve mağrur Gidiyorlardı karadeniz'e. Dümende ve başaltlarında insanları vardı ki Bunlar Uzun eğri burunlu Ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki Sırtı lâcivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için Hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin Bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler... Karanlıkta kurşunîi derisi kırmızıya boyanan baltabaş gemi İngiliz torpitosudur. Ve dalgaların üstünde sallanarak alev alev yanan: Şaban reisin beş tonluk takası. Kerempe fenerinin yirmi mil açığında, Gecenin karanlığında, Dalgalar minare boyundaydılar Ve başları bembeyaz parçalanıp dağılıyordu. Rüzgar: yıldız - poyraz. Esirlerini bordasına alıp Kayboldu ingiliz torpitosu. Şaban reisin teknesi Ateşten diregiyle gömüldü suya. Arheveli ismail Bu ölen teknedendi. ve şimdi Kerempe fenerinin açığında, Batan teknenin kayığında Emanetiyle tek başınadır, Fakat yalnız değil: Rüzgârın, Bulutların Ve dalgaların kalabalığı, İsmail'in etrafında hep bir ağızdan konuşuyordu. Arheveli ismail Kendi kendine sordu: «emanetimizle varabilecek miyiz? » Kendine cevap verdi: «varmamış olmaz.» Gece, tophane rıhtımında Kamacı ustası bekir usta ona: «evlâdım ismail, » dedi, «hiç kimseye değil, » dedi, «bu, sana emanettir.» Ve kerempe fenerinde Düşman projektörü dolaşınca takanın yelkenlerinde, İsmail, reisinden izin isteyip, «şaban reis, » deyip, «emaneti yerine götürmeliyiz, » deyip Atladı takanın patalyasına, açıldı. «allah büyük ama kayık küçük» demiş yahudi. İsmail bodoslamadan bir sağnak yedi, Bir sağnak daha, Peşinden üç-kardeşler. Ve denizi bıçak atmak kadar iyi bilmeseydi eğer Alabora olacaktı. Rüzgâr tam kerte yıldıza dönüyor. Ta karşıda bir kırmızı damla ışık görünüyor: Sıvastopol'a giden bir geminin Sancak feneri. Elleri kanayarak Çekiyor ismail kürekleri. İsmail rahattır. kavgadan Ve emanetinden başka her şeyin haricinde, İsmail unsurunun içinde. emanet: Bir ağır makinalı tüfektir. Ve ismail'in gözü tutmazsa liman reislerini Ta ankara'ya kadar gidip Onu kendi eliyle teslim edecektir. Rüzgâr bocalıyor. Belki karayel gösterecek. En azdan on beş mil uzaktır en yakın sahil. Fakat ismail Ellerine güvenir. O eller ekmeği, küreklerin sapını, dümenin yekesini Ve kemeraltı'nda fotika'nın memesini Aynı emniyetle tutarlar. Rüzgâr karayel göstermedi. Yüz kerte birden atlayıp rüzgâr Bir anda bütün ipleri bıçakla kesilmiş gibi düştü. İsmail beklemiyordu bunu. Dalgalar bir müddet daha Yuvarlandılar teknenin altında Sonra deniz dümdüz Ve simsiyah durdu. İsmail şaşırıp bıraktı kürekleri. Ne korkunçtur düşmek kavganın haricine. Bir ürperme geldi ismail'in içine. Ve bir balık gibi ürkerek, Bir sandal Bir çift kürek Ve durgun Ölü bir deniz şeklinde gördü yalnızlığı. Ve birdenbire Öyle kahrolup duydu ki insansızlığı Yıldı elleri, Yüklendi küreklere, Kırıldı kürekler. Sular tekneyi açığa sürüklüyor. Artık hiçbir şey mümkün değil. Kaldı ölü bir denizin ortasında Kanayan elleri ve emanetiyle ismail. İlkönce küfretti. Sonra, «elham» okumak geldi içinden. Sonra, güldü, Eğilip okşadı mübarek emaneti. Sonra... Sonra, malûm olmadı insanlara Arhaveli ismail'in âkıbeti...
Fuat Saka - Dalgaların Çoşkusu 03:31
Fuat Saka - Dalgaların Çoşkusu 160 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Vasiyet 02:00
Fuat Saka - Vasiyet 129 izlenme - 10 yıl önce Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, Ölürsem kurtuluştan önce yani, Alıp götürün Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni. Hasan beyin vurdurduğu İrgat Osman yatsın bir yanımda Ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp Kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda. Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın, Seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu, Tarlalar orta malı, kanallarda su, Ne kuraklık, ne candarma korkusu. Biz bu türküleri elbette işitecek degiliz, Toprağın altında yatar up uzun, Çürür kara dallar gibi ölüler, Toprağın altinda sagir, kör, dilsiz. Ama bu türküleri söylemişim ben Daha onlar düzülmeden, Duymusum yanık benzin kokusunu Traktörlerin resmi bile çizilmeden...
Fuat Saka - Kerem Gibi 04:23
Fuat Saka - Kerem Gibi 116 izlenme - 10 yıl önce Hava kurşun gibi ağır! ! Bağır bağır bağır bağırıyorum. Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum... O diyor ki bana: Sen kendi sesinle kül olursun ey! Kerem gibi yana yana... Deeeert çok, hemdert yok Yüreklerin kulakları sağır... Hava kurşun gibi ağır... Ben diyorum ki ona: Kül olayım Kerem gibi yana yana. Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.. Hava toprak gibi gebe. Hava kurşun gibi ağır. Bağır bağır bağır bağırıyorum. Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum..
Fuat Saka - Bulutlar Adam 05:25
Fuat Saka - Bulutlar Adam 88 izlenme - 10 yıl önce Analardır adam eden adamı Aydınlıklardır önümüzde gider. Sizi de bir ana doğurmadı mı? Analara kıymayın efendiler. Bulutlar adam öldürmesin. Koşuyor altı yaşında bir oğlan, Uçurtması geçiyor ağaçlardan, Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman. Çocuklara kıymayın efendiler. Bulutlar adam öldürmesin. Gelinler aynada saçını tarar, Aynanın içinde birini arar. Elbet böyle sizi de aradılar. Gelinlere kıymayın efendiler. Bulutlar adam öldürmesin. İhtiyarlıkta aklına insanın, Tatlı anıları gelmeli yalnız. Yazıktır, ihtiyarlara kıymayın, Efendiler, siz de ihtiyarsınız. Bulutlar adam öldürmesin...
Fuat Saka - Beyazıt Meydanında 03:46
Fuat Saka - Beyazıt Meydanında 87 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Sen 04:05
Fuat Saka - Sen 80 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Güzel Günler 02:34
Fuat Saka - Güzel Günler 76 izlenme - 10 yıl önce En güzel deniz; henüz gidilmemiş olandır. En güzel çocuk; henüz büyümedi En güzel günlerimiz; henüz yaşamadıklarımız Ve sana söylemek istediğim en güzel söz; henüz söylememiş olduğumdur..
Fuat Saka - Oy Beni - Yıkılır Zulmün Son Kaleleri 04:23
Fuat Saka - Oy Beni - Yıkılır Zulmün Son Kaleleri 63 izlenme - 10 yıl önce
Fuat Saka - Perçem Perçem 04:05
Fuat Saka - Perçem Perçem 41 izlenme - 8 yıl önce Beyaz çemberini Sarmış başına Siyahda perçemleri Düşmüş kaşına Haydide yeni basmış On beş yaşına Salınırda gider Çeşme başına Beyaz çemberini Sarmış başına Siyahda perçemleri Düşmüş kaşına Haydide yeni basmış On beş yaşına Salınırda gider Çeşme başına
Fuat Saka - Deniz Üstünde Bir Akşam 04:39
Fuat Saka - Deniz Üstünde Bir Akşam 17 izlenme - 10 yıl önce